Hiç bitmeyen bi yıl istedik. Ama olmuyor. İşsizlikle geçen 2 ayın sonunda, hayat boktan bi yere çıktı. Yaklaşık 10 gün sonra hiç istemediğim bi yerde işe başlayacak olmak zor tabi.
          Bilmediğim birçok şey var. bunları öğrenmek lazım. horlamak ise yeterince garip. yarından itibaren blog yazmaya başlayım. günlük dikkat ettiğim şeyleri yazsam yeter. nalet olası internette hepimize yer. iyi bi başlangıç olsun.

Yazmaya başlarken bu blog a dair hiçbir umut beslemediğimden dolayı google ın serverlarında imhayı beklemesi benim için bir sorun yaratmadı. Böyle alkole doymuş  bir gecede bişeyler yazacağımı düşünmemiştim tabi. neyse geri dönüş ya da başlangıç sinyali olsun diyorum. Bi şekilde geri dönüş yapıp saçma sapan bile denirse kaç kişinin buranın varlığından haberdar olduğu tarafımca bilinir ve ona göre paylaşılır..

Askerliğin Bedeli

Terör saldırısıydı, depremdi, 29 ekimdi, kurban bayramıydı, 10 kasımdı, depremdi derken asıl gündemi kaçırıyoruz; bedelli askerlik.
 Son iki yılda 3. kez gündeme geliyor. Gündeme gelişinin de şöyle olduğunu düşünüyorum: "Önemli biri evde, arabada otururken 'Bugün biraz bedelli askerlikten bahsedeyim' diye düşünüyor. Ardından bulduğu ilk mikrofona 'bedelli askerlik bıdı bıdı..' deyiveriyor. Sonra muhabirler durur mu koşuyolar diğerine, 'efendim siz ne diyosunuz'. biz böyle, siz şöyle derken; 'yasa tasarısı hazır, bir aya kalmaz hallederiz.' deniyor ve bitiriliyor." Benim gördüğüm hep bu. Bi de bunun çok daha önemli şeylerle birlikte gündeme gelmesi de şaşırtıcı. Bu gündem hep daha önemli, yaşamsal konulara yaslanmıştır. Ki bunların benimle hiç ilgisi yok. Yaşım tutmuyor, tutsa da 10 000 euro çıkartamayacağım bi süreliğine. benim asıl amacım aşağıdaki videoya dikkat çekmek.

 Bu videoyu ilk izlediğimde (ki ondan sonra dinledim)böyle olacağını bilmiyordum. Ama o akşam dahi 5*15 dk izlemiştim. Sonradan 15 dk lık versiyonu kaldırıldı. bununla filan idare ediyorum.

 Ana fikre dönecek olursak, olası yasanın içeriği de çok garip bildiğim kadarıyla. En az 30 yaşın üstünden bahsediliyor. Haklılar tabi para onlarda. Ama bu şekilde askerlğini yapmamış kaç kişi var. Bunu da bi açıklasalar. Benim ertelemem bittiğinde Tsk beni ne kadar idare edecek. Öncelikle askerliğini yapmamış 30 yaş üstü insanların askere alınması gerekmiyor mu? Bu kişileri takip etmek için bişey yapılıyor mu?. neyse işte. Saçma sapan şeyler...

Eklenti;
Bülent Arınç ın bakanlar kurulu toplantısından sonraki konuşmasının alt metnine giriş (zaytung haberi tabanlı): Başlangıçta da belirttiğim gibi ana gündemimizin bu olduğu bir kez daha kanıtlandı. Toplantıdan önce ana gündem maddesi olarak gösterilen 'bedelli askerlik', toplantıdan sonra gündeme alınmayan gerçek gündem olarak gündem yarattı. Bu konuşmadan şöyle de bi sonuç çıkabilir ki; böyle bi konuyu hemen bitirip gündem konusunda sıkıntı mı yaşayalım dürtüsü de sözkonusu. Bu nedenlerle yaşasın bedelsiz yaşam..(kaynak:zaytung)

armutt

            Bikaç gündür, yıllardır insanlara vermekten imtina ettiğim emeği vermek için uğraşmaktayım. Bundan mutlu olduğum dahi söylenemez. Ama insanların kendilerine davranılmasını bekledikleri gibi davranmak adına böyle yapmam gerekiyor. Ben sadece üzerime düşeni yaparım, keyfini yaşaması insanlara kalmış..
            Bu işleri yaparak, devletin hala aksayan yüzlerini de daha yakından görme fırsatım da oldu. Yıllardır üniversite öğrencisi olduğum için umurumda olmayan örgün eğitim kurumları gibi.. Kendi özel işim olan "genel sağlık sigortası" sorunu da haftaya beni beklemekte. Bunların ortak noktasıysa devletin aciziyetini göstermeleri. Devlet böyle kurumlar için güzel makyajlar sunuyor, ve insanlar da buna aldanıyor. Hastalanmaktan başka işi olmayan bazı varandaşlar, "devlet süper bişi ya, bak görmüyo musun hastaneleri " diyor. İyi de sen sadece hastaneye gidiyosun, ben ne yapacam. Adliyesiydi, emniyetiydi, postanesiydi , maliyesiydi dolaşıp duruyorum.. Yıllardır aldığım siyasal, sosyal  (hukuk dışı) dersleri saymıyorum bile. Ki devletin sunduğu iyileştirmelerin yüzde 75 i zaten doğrudan teknolojinin, zamanın getirdiği şeylerden oluşmakta. Yani bunlar doğal, sosyal itkiden oluşan şeyler. 
            İyi şeyler yapmış olmanın umursamazlığıyla, yorucu bir gündü. bitti..

umulmaz..

Hiç kimse okumadı galiba ya da zorla okuttuğum bikaç kişi.. Ama şöyle hafif bi rahatlık geldi üstüme.
Eğleniyorum galiba. Her zaman şampanya patlatamam sonuçta. Kendime daha minimal eğlence alanları bulmalıydım.
Belli bir konu olmaması da rahatlatıcı.
24 yıldır burdayım ben de. Çok olmadı daha. Bir sürü yıl okullarla cebelleştikten sonra, en sonunda tam manasıyla
bir işsiz oldum. Aslında öğrenciliği çok seviyorum ve bırakmayı da düşünmüyorum. En kısa zamanda tekrar öğrenci kimliğime sahip olacağım, tüm bedenimle.

Fotoğrafın bi amacı yok. Öylesine koydum. Göz boyamak için.Ramazan bitince belki kendimden daha fazla randıman alırım.
Pek ilgilenmesem de beni yoruyor.

Hayat eğlenceli, yeterince uzun..

başlıksız

Uzun yıllardır aradığımı buldum sanırsam. Bulamayacağımı hiç ümit etmemiştim. Genç yaşta ölmekten vazgeçtiğimden beri daha bi arıyordum sonuçta. Bulmuş olmamın yanı sıra, fazlası bile var. sorun olmayacağını düşünüyorum. Bu konudan önce;
Fotoğraflara gelirsek: onlar blogumun açılış pastası diyebiliriz. Kendileri Anna Karina. Ansiklopedik bilgi vermeyeceğim.Godard la evlenmiş ve birçok filminde oynamış. Burada olmasının sebebi ise kendisinin "güzellik" tanımımdaki yeridir. Elmacık kemikleri.. Bu blogu açmak için aylardır düşünüyorum. Ne yazacağım, insanlar okuyacak mı vs vs. Kitaplardan bahsetsem, müzik filan şeyapsam diye çok düşündüm. Sonuçta sosyal platformlardan bi sallarım bunu, bal gibi de okunur dedim. Olmadı. Şurası kesin ki, vakıf olduğum onlarca konu var ve ben de düşünüyorum. Bunların küçücük kısmını buradan paylaşsam olur ki. Sonuçta burayı açma sebebim yukarıda bahsettiğim buluşumdur. Tek sorun buluşumun arayışsızlığı..